21 Şubat 2018 Çarşamba

Destanlar

Destan, milletlerin geçmişinde başlarından geçen önemli olaylar ve bu olaylarla ilgili kahramanların gerçek veya hayali hayatları etrafında oluşmuş uzun, didaktik, manzum hikâyelerdir.Efsaneler milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış bir kahramanın veya tarihî olayın millet zihninde ortak sembol ve ifadelerle zenginleştirilmiş uzun manzum hikâyeleridir. Batı Edebiyatında “epope” denilen bu eserler halk edebiyatı geleneği içinde “destan” adı ile anılmaktadır. Doğal destanların oluşma safhaları şu şekilde gerçekleşir: Bütün toplumu derinden etkileyen, doğal afet, savaş, toplumca sevilen bir kişinin ölümü gibi olaylar halk tarafından yıllarca ortak hafızada tutulur. Ozanlar ve şamanlar tarafından olay hakkında destanın çekirdeğini oluşturan manzum parçalar üretilir.

Bundan sonraki devre gelişme devresidir. Artık çekirdekteki olay yan olaylarla geliştirilir, başka şahısların özellikleri, zaferleri ana kahramana eklenerek destan bir hayli uzatılır. Son safhada ise şair veya aydın biri tarafından destan tespit edilip yazıya geçirilir. Destanlar mitolojik unsurlardan beslenmiştir. Milletlerin birçok mitolojik kahramanı gerçekte onların ataları, toplum tarafından sevilen ve efsaneleştirilen yöneticileri ve komutanlarıdır. Bunlar ve yaşadıklarıyla ilgili olaylar ya da anlatılar ilerleyen zamanla birtakım değişimler geçirmiştir. Çağlar boyu onlar etrafında oluşturulan eklemeler ve yeni rivayetler bu kişilikleri, “insan” ve “kahraman” olma aşamasından daha yükseklere yüceltip efsanevi kişilikler olarak mitoloji dünyasına götürmüştür. Destanlar milletlerin yaratılışını, gelişimini, hayatta kalma mücadelelerini anlatır. Her milletin millî kimlik ve nitelikleri, ortak dünya görüşü, hatıra ve beklentileri yanında kusurları ve yanlışları da destanlarına yansır.